Afro Saç Nedir? Afro Saçlı Bireylere Ekim Yapılabilir mi?

Afro terimi Afrika ve Karayipler etnik grubuna sahip kişiler için kullanılan genel bir tabirdir. Etnik köken olarak o bölgeden gelen insanlar, fiziksel görünüş, saç yapısı ve cilt yapısı olarak diğer insanlardan farklılıklar gösterebilmektedir.

Afro Saç Nedir?

Saç tipleri ırka göre üçe ana kategoride değerlendirilir. Kafkas, Asya ve Afro saç tipleri bir takım değişik özelliklere sahiptir. Afro kökenli bireylerin saçlarının karakteristik yapısı genellikle kıvrımlı, dalgalı yapıda olmaktadır. Kişiden kişiye değişmekle beraber Afro bireylerde ortalama 50.000 ila 100.000 arasında saç teli bulunmaktadır. Ayrıca uzama hızı aylık 0,9 cm ile en yavaş olan saç modelidir.

Afro saç tipinde mevcut olan kıvrımlar epidermis (üst deri) altında dermis tabakasında bulunan köklerden başlar ve uzayarak kıvrık saç yapısını oluşturur. Tek bir foliküldeki kök sayısı ise en fazla iki ve üçlü kök şeklinde olmaktadır.

afro-sac-nedir-afro-sacli-bireylere-ekim-yapilabilir-mi.jpg

Kafkas saç tipi Avrupa tipi saç olarak değerlendirilmektedir. Kafkas tipi saçlar ayda 1,2 cm kadar uzama kabiliyetindedir ve kıvrımlı veya düz olabilmektedir. En yüksek yoğunluktaki saç Kafkas tipi saç modelinde bulunmaktadır. Sarışınların 140.000, esmerlerde 100.000 kızıllarda ise ortalama 80.000 kadar saç teli bulunur.

Asya tipi saçlar ise en çok görülen saç tipidir ve kişisine göre 140.000 saç teline kadar çıkabilir. Ayda 1,3 cm kadar uzayabilir ve genellikle kalın telli olup genelde de düzdür.

Afro Tipi Saç Dökülmesi Nedir?

Afro saçlı bireylerde, androjenik saç dökülmelerinin haricinde saç şekillendirme işlemlerine bağlı olarak bölgesel saç kayıpları da yaşanmaktadır. Kıvırcık saç yapısı başlarda kayıpların boyutunu kamufle etse de sonrasında müdahale edilecek alanın boyutunun büyümesine yol açar.

Afro saç özelliğine sahip kişiler, saçın kıvrımlı yapısı nedeniyle sıklıkla kimyasal saç düzleştiriciler, sıkı saç örgüleri ile saçlarını şekillendirme yoluna giderler. Bu saç düzleştirme uygulamaları uzun süre kullanılırsa saçın köklerine kalıcı zarara yol açabilmektedir. Bazen CCCA ( Central Centrifugal Cicatricial Alopecia) Merkezi Santrifüj Sikatrisyel Alopesi şeklinde adlandırılan kalıcı bölgesel saç kayıpları da yaşanabilmektedir. Yani sadece genetik değil fiziksel etkilerle de kalıcı saç kaybı meydana gelebilir.

Afro - Karayip asıllı erkelerde yine tüm bireylerde görülebilen erkek tipi ( Androjenik) saç dökülmelerinin aynısı görülmektedir. Erkeklerdeki bu saç dökülmesi DiHidroksi Testosteron (DHT)duyarlılığına bağlı değişen oranlarda görülen saç kaybıdır. Bu saç dökülmesinin yanında da az evvel bahsettiğimiz fiziksel ve kimyasal etkilere bağlı bölgesel saç kayıpları ise hem erkek hem de kadınlarda sıklıkla yaşanmaktadır.

Afro Saç Ekimi Nasıl Yapılır?

Afro saç, yapısal özellikler açısından diğer saçlardan farklı olması nedeniyle ekim işlemi aşamalarında bazı zorluklara neden olmaktadır. Ancak konusunda yetenekli ve tecrübeli saç ekim uzmanları bu zorlukları aşabilirler.

Bu güçlüklerden ilki Donör ( Verici) bölgeden greft alımında yaşanan sıkıntılardır. Bu bireylerde traşsız saç ekimi güçlüğe neden olacağı için pek mümkün olmamaktadır. Kıvrımlı saçta, büküm yapı olarak saç kökünden başlar, bu yüzden köklerin mikro motor yoluyla alımı esnasında komşu köklere zarara yol açmadan greft almak zorlaşabilir. Ayrıca alınmak istenen greftin foliküler yapısını bozmadan almak ustalık gerektirir. Bu sebeple uygulamayı yapan kişi tecrübeli değilse temin edilen sağlıklı yapıya sahip greft sayısı daha az olabilmektedir.

Bu sebeple geleneksel FUE( Foliküler Unite Ekstraksiyonu) yöntemi bazı uzmanlar tarafından tercih edilmeyebilir. FUT( Foliküler Unite Transplantasyonu) uygulamasına yönelim artabilir. FUT tekniği ile greft alımı sonucunda oluşan iz yine afro bireylerin cilt yapısı özelliğinden ötürü daha fazla skar dokusu oluşmasına neden olabilmektedir.

Afro saçta meydana gelen bir diğer sorun, ekim aşamasında saç derisine yerleştirilirken doğru açıyı bulmakta meydana gelen zorluktur. Saçın kıvrımı köke kadar uzandığı için doğru açıyı bulmak güçlüğe neden olacaktır. Ayrıca epidermis dokusunun farklı yapısına bağlı olarak ekim sırasında daha fazla baskı uygulama zorunluluğu gerektirir. Bu sebeple daha farklı uygulama güçlükleri de doğar.

Ancak tüm bu problemler yetenekli ve tercübeli eller tarafından aşılabilmektedir. Her vakada olduğu gibi Afro bireyler için de greft sayısı dökülen saç açıklığının boyutu açısından büyük önem arz eder. Yeterli sayıda greft edinilmesi ile ekim işlemine geçilebilir.

Greft temini, ekim alanının hazırlanması ve ekim işlemi diğer işlemlerden pek farklı değildir. Sadece DHI ( Direct Hair Implantation) kalem yöntemi uygulaması bu saç tipinde tercih edilmeyebilir. Sapphire FUE uygulaması, greftlerin uygun açıda yerleştirilebilmesi açısından daha uygun olabilir.

Daha önceden ifade ettiğimiz gibi saçların uygun açıda yerleştirilmesi gibi hususlar nedeniyle işlemler biraz daha fazla sürebilir. Afro saçların daha yavaş uzaması nedeniyle işlemden elde edilecek sonucun değerlendirilmesi için daha uzun süre beklenmesi gerekmektedir.

Tüm bu anlatılan sorunlara rağmen Afro tipi saç ekim işlemleri kliniğimizdeki tecrübeli saç ekim uzmanlarımız tarafından acısız ve problemsiz bir şekilde kolayca yapılabilmektedir.

afro-sac-ekimi.jpg

Saç Dökülmesi Nasıl Durdurulabilir?

 Saç dökülmesine etki eden birçok faktör vardır. Kimilerinde sebep androjenik olmaktayken, kimisinde saçlara sıklıkla uygulanan fiziksel ve kimyasal süreçler saç köklerinin kalıcı olarak kaybolmasına sebebi olmaktadır. Afro saç tipinde bahsettiğimiz saç şekillendirme yöntemlerine bağlı çekilmeler saç köklerini bozarak kayıplar yaşatır. Bunların haricinde bazı vitamin ve mineral eksiklikleri ile Di Hidroksi Testosteron (DHT) duyarlılığına bağlı olarak da saç dökülmesi oluşabilir.

Saç dökülmesinin kaynağına göre alınacak önlemler değişecektir. Ancak genel olarak saçlarınıza sert ve hoyrat davranmamak ilk önlem olmalıdır. Saçlarınızın daha uzun ömürlü olması için tüm saç tipleri için geçerli olan aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmekte fayda var.

  • Saçlarınızı çok sık yıkamayın, yıkama sıklığı saç tellerinin beslenmesini sağlayan sebum maddesinin saçlara ulaşmasını engeller, en erken üç gün aralıklarla saç yıkamak uygun olacaktır.
  • Doğal olmayan saç şekillendiricilerini saçlarınıza yoğun ve sık şekilde uygulamayın.
  • Saç kurutma alışkanlığınıza dikkat edin. Saçlarınızı mümkünse saç kurutma makinesi kullanmadan doğal yollarla kurutun.
  • Saç tarama esnasında fazla güç uygulamayın.
  • Saç kökleriniz kılcal damarlarla beslenmektedir. Bu damarlara daha fazla kan gelmesi köklerinizin güçlenmesini sağlar. Bu sebeple saç derinize günde 5-10 dakika masaj yaparak bu bölgedeki kanlanmayı arttırın.
  • Bir diğer yöntem ise bir süre baş aşağı durarak baş bölgesine daha fazla kan gitmesini sağlamak olabilir.
  • Saçlarınıza ara ara hindistan cevizi yağı gibi doğal yağlardan karışımlar hazırlayarak masaj yapmayı ihmal etmeyin.
  • Saçlarınızı çok sık bir şekilde boyatmayın, birbirine zıt renkleri ard arda tercih etmeyin. Bu uygulamalar kimyasal süreçleri içerdiği için saç köklerine ve saç tellerinize zarar veren işlemlerdir.
  • Eğer B vitamini ve Çinko eksiklikleri varsa hekim tavsiyesiyle bazı gıda ve ilaç takviyeleri almanız faydalı olabilir doktorunuzdan bu konuda destek alın.
  • Biotin eksikliği de saç dökülmesine ve dermatolojik sorunlara yol açabilir. Biotinden zengin beslenme alışkanlığı edinin. Biotin doğal olarak süt, tahıllar, kuruyemişler, avokado, soya fasülyesi, muz, karnabahar gibi gıdalarda bulunur. Ayrıca çiğ yumurta tüketimini azaltın.
  • Herkesin biyokimyası ve metabolizması farklı olacağı için mutlaka bir uzmanla görüşerek hekim tavsiyelerine uyun.

Medikal Tedaviler Saç Dökülmesini Engelleyebilir mi?

Finasteride etken maddesi ( Propecia) ile Minoxidil (Rogaine) etken maddeli ürünler erken dönem saç dökülmesi tedavisinde kullanılan medikal ilaçlardır. Saç dökülmesini durdurarak saç kökleri ve saç tellerinin büyümesine fırsat verirler. Ancak dökülmüş bir saç yerine yeni kök oluşumu gerçekleştirmedikleri için total saç kayıplarında tercih edilecek yöntem saç ekimi olacaktır.

Saçların zayıflamaya başladığı ve saç dökülmesinin hızlandığı erken dönemlerde ve genç bireylerde medikal tedavi tercih edilebilmektedir. Piyasada birçok etken madde ve ürün kullanılıyor ancak bu ürünlerden mucizevi etkiler beklemek hayalcilik olacaktır.

DiHidrokdsi Testosteron duyarlılığı erkek tipi saç dökülmesinin ana nedenidir. 18 yaş üstü genç bireylerde bu duyarlılığa bağlı saç dökülmesi teşhis edildiğinde yalnızca hekim tavsiyesi ve kontrolünde bazı medikal ilaçlar kullanılabilir.

afro-lazer.jpg

Finasteride (Propecia)

Bu ürünlerden Propecia markasıyla bilinen Finasteride etken maddesi, erkeklik hormonu Testosteronun Di Hidroksi Testosteron’a (DHT)dönüşmesini sağlayan 5 Alfa Redüktaz Tip 2 enzimi üzerinden etki eder. Antiandrojen etkisi olan bir üründür. Finasteride, 5 Alfa Redüktaz Tip 2 enzimin inhibe ederek (baskılayarak) bu dönüşümü engellemektedir. 18 yaş altı ve gelişimini tamamlamamış bireylerde, hamile bireylerde kullanımı uygun değildir.

Finasteride DiHidroksiTestosteron hormonu dönüşümünü yavaşlattığı için DHT duyarlılığına sahip saç köklerinde yaşanan kaybı azaltıp kısmen durdurabilmektedir. Oransal olarak %90’a kadar saç dökülmesini azalttığı belirlenmiştir. Ancak ilaç tedavisi bırakıldığında bir süre sonra saç teli hacminde azalma ve dökülmeler tekrar başlayabilir. Ayrıca düşük de olsa bazı yan etkiler yaşanabilir.

Prostat tedavisinde de kullanılan bu ürün, prostat büyümesi tedavisinde de kullanılır ve prostat boyutunun küçülmesine neden olur. Bu etki nedeniyle düşük oranlarda da olsa sperm üretimini azaltabilir ve bazı cinsel disfonksiyon bozukluklarına neden olabilir. Bazı bireylerde ejakülasyon (sperm atımı) şiddet ve yoğunluğunda azalma, libido kaybı (cinsel istek azlığı) ve göğüs dokusunda büyüme görülebilmektedir.

afro-cizim.jpg

Minoxidil ( Rogaine)

Minoxidil ise saç dökülmesi tedavisinde kullanılan FDA ( Food and Drug Administration) Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi onayı alan ilk üründür. Saçlı deriye serum veya köpük şeklinde uygulanıp yedirilerek kullanılmaktadır. Kişiden kişiye değişen oranlarda saç dökülmesine karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Aslen vazodilatasyon ( damar genişletici) etkisiyle sonuç alınan bir etken maddedir. Bu etkisi sayesinde saç köklerini besleyen kılcal damarları genişletir ve kanla beslenmesini kolaylaştırır, ayrıca küçülmüş ve incelmiş saç tellerini ve köklerini uyararak gelişmesine yardımcı olur.

Minoxidil’ in etki mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber saçın büyüme fazını ( Anagen Fazı) uzattığı düşünülmektedir. Saçların daha uzun süre bu fazda kalmasını sağlayarak kalınlaşma ve uzamaya fırsat verir ve bu şekilde saç kayıplarında azalma sağlar. DHT duyarlılığı yönünde etki eden Finsteride ile kombine kullanıldığında daha başarılı ve olumlu etkiler göstermektedir.

Unutmayın tüm bu uygulamalar erken dönem saç kayıplarında etkili olmaktadır. Saç köklerinin tümüyle kaybedildiği ve saçlı deride büyük açıklıkların yaşandığı total saç kayıplarında etki edecek mucizevi bir ilaç daha keşfedilmemiştir. Bu sebeple saç ekimi en kalıcı çözüm olarak karşımıza çıkar.

DHT ‘a karşı duyarsız ve dökülmeye dirençli olan başın arka kısmında bulunan saç köklerinin taşınması ile uygulanan saç ekim yöntemleri daha kesin bir çözüm ortaya koyar. Ayrıca DHT duyarsızlığı sayesinde bu saç kökleri dökülmeye karşı doğal dirençli olduğundan saç ekiminden sonra tekrar dökülmeyecektir.

Share
Teklif Alın Bize Yazın
Instagram Hesabımızı Takip Etmeyi Unutma!