Saç Ekimi Rehberi: Saç Ekimi Hakkında Bilmeniz Gereken Herşey

Saçlar hem erkeklerin hem de bayanların görünümünde en büyük paya sahiptir. Sağlıklı bir kişinin daha anne karnında iken saçları oluşmaya başlar ve hayat boyunca uzamaya devam eder. Kişi kendi stilini oluşturmak istendiğinde, tarz değiştirmeyi düşündüğünde, karizmatik ya da güzel bir görünüm elde etmek istendiğinde ilk olarak saçlarından başlar.

Berber ya da kuaför gibi öncelikli hizmet alanı saçlar olan iş kolları vardır ve bunlar herkesin uğrak yerlerdir. Bu kadar büyük öneme sahip olan ve önem verilen saçlar, çeşitli nedenlerle dökülür. Günümüzde saç dökülmeleri oldukça erken yaşlara inmiş, yirmili yaşlardan itibaren görülmeye başlanmıştır.

Saç dökülmesi dendiğinde daha çok erkeklerin karşılaştığı saç düğülmeleri akla gelse de bazı durumlarda bayanlarda da ortaya çıkmaktadır. Saçların incelmesi, ön saç çizgisinin gerilemesi olarak başlayan saç dökülmeleri genetik, hormanal ve bazı hastalıklardan kaynaklı olabiliyor. Bu yüzden saç dökülmesi yaşayan kişinin ilk yapması gereken bir sağlık taraması yaptırıp saç dökülmesinin nedeninin bir sağlık sorunu olup olmadığının tespitini yaptırmaktır.

Eğer sebep, vitamin eksiklikleri, mineral eksiklikleri ya da hormonal sorunlar ise öncelikle bunlara ilişkin tedavilerin uygulanması gerekiyor. Tedaviler uygulandıktan sonra hala saç dökülmeleri devam ediyorsa açılmalar oluşmuş alanda saç ekimi yapılması gerekir. Günümüzde etik olarak saç ekimi yaşı 22 olarak belirleniyor. 22 yaşından büyük olup saç dökülmesi sorunu yaşayanlar için saç ekimi yapabiliyoruz. En modern yöntemler ile hızlı ve başarılı şekilde sonuca ulaşıyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz.

Saç Ekimi Nedir?

Saç ekimi saç seyrekliği ve kellik konusunda şikâyetçi olan kişilere farklı yöntemler kullanılarak donör belgelerden kıl köklerinin alınarak şikayetçi olunan alanlara kıl köklerinin ekim yapılması işlemidir. Saç ekiminde dökülen saçların yeni donör olarak kullanılan alan, yine kişinin kendisidir.

Eklenecek saçlar genel olarak başın yanlarından ve enseden alınır. Çünkü buralar yapı olarak saç dökülmesinin yaşanmadığı alanlardır. Saç ekimi sayesinde kişi, kalıcı saçlara sahip olmuş olur ve bu, tamamen kendi saçlarıyla gerçekleştirilir.

Saç ekiminde amaç, kişinin konforlu biçimde doğal saçlarına kavuşturulmasıdır ve bunun için modern tıbbın imkanları kullanılır. İlk olarak 1930’lu yıllarda Japonya’da uygulanmış olan saç ekimi sayesinde bugüne kadar milyonlarca insan doğal saçlı görünümlerine kavuşmuşlardır. 1950’li yıllarda Batı dünyasına gelen saç ekimi, kısa sürede büyük gelişme kaydetmiş, modern tıbbın en son imkanlarından yararlanmayı sürdürmüştür. Üstelik bunu en hızlı şekilde bünyesine dahil ettiği için başarılı kliniklerde daima en son saç ekim yöntemleriyle uygulamalar yapılmaktadır.

Saç Ekimi Tarihçesi

Saç ekimi, saç kaybının bir sonucudur. Bilimsel olarak bütün insanlar daha anne karnındayken saçları oluşur. Hayat boyu da saçlar uzamaya devam eder. Bu yüzden insan vücudunda sürekli uzayan iki parçadan birisi tırnaklar, diğeri de saçlardır. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı saç kaybı ortaya çıkar. Saç kaybı, dünya genelinde erkeklerin yarıya yakınının yaşadığı bir olaydır. Bazıları ilerleyen yaşlarda sak dökülmesiyle karşılaşmakta ve bunu bir sorun olarak görmemekte. Fakat günümüzde 20’li yaşlardan itibaren saç dökülme vakaları sıklaşmakta, her geçen gün de yaş sınırı daha aşağı inmektedir.

Saç dökülmelerinin akademik araştırmalara göre en önemli nedenlerinden birisi genetiktir. Ailesinde, baba, dede gibi kan bağı olanlarda saç dökülmesi yaşanıyorsa çocuklarda da belli bir yaşta saç dökülmesi olmaktadır. Fakat ilerleyen yaş, travmatik yaralanmalar, bazı tıbbi rahatsızlıklar sonucunda da saç dökülmeleri olabiliyor. Bütün bu hallerde vücutta yeterli saç kökü bulunuyorsa kişilere başarılı şekilde saç ekimi yapılabiliyor. Üstelik sadece saç değil, bıyık, sakal gibi kıl olan bütün bölgelerdeki kayıplarda da ekim yöntemi ile başarıya ulaşılabiliyor.

Saç Ekimi Çeşitleri

Saç ekimi tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli yöntemlerle uygulanmaktadır. Hangi saç ekimi çeşidinin uygulanacağını netleştirmek için mutlaka saç kaybı ya da seyreklik sorunu yaşayanların zaman kaybetmeden uzman bir doktor ve ekibin bulunduğu sağlık kuruluşuna gitmesi gerekir. Bu noktada doktor ve klinik seçiminin doğru yapılması başarı şansını arttıracaktır. Çünkü saç ekimi, donanım ve uzmanlık gerektiren bir uygulamadır. Daha önce yapılmış olan çalışmalara bakmak, doktorlarla birebir iletişime geçmek sağlıklı olacaktır. Bu sayede aklınızdaki soruları sorabilir, cevaplarını arayabilirsiniz.

Saç ekimi ön görüşmesi sırasında doktorunuzla isteklerinizi, kişisel durumunuzu, genetik faktörleri ve diğer bütün detayları paylaşmak gerekiyor. Ön sağlık taramaları ile de kişinin saç ekimi için uygun olup olmadığı, hangi yöntemin kullanılacağı, operasyon detayları netleştiriliyor. Dolayısıyla sizin talepleriniz ve kişisel özelliklerine göre hangi yöntemin sizin için uygun olacağını doktorunuz belirleyecektir. Buna göre en doğru yol izlenecek, başarılı bir sonuç için süreç planlaması yapılacaktır.

Saç ekimi çeşitleri temel olarak ikiye ayrılıyor. Tüm dünyada ve ülkemizde bu iki çeşit uygulama metodu öne çıkıyor. Bunların kendi içinde çeşitli farklılıkları bulunuyor. İşlem ve sonuç aynı olup farklılık, uygulama yönteminden kaynaklanıyor. En fazla tercih edilen yöntem FUE yöntemi olup bu yöntemin kendi içerisinde de farklı türleri bulunmaktadır. En modern teknolojinin ve tıbbi çözümlerin uygulandığı FUE yöntemlerinde saç ekimleri daha hızlı yapılabildiği gibi daha başarılı sonuçlar da elde edilebiliyor.

Saç ekimi çeşitlerinin bir diğeri DHİ’dir ve pek çok yönden FUE yönteminden daha avantajı kabul edilmekte. DHI yönteminde kanal açma işleminin olmaması saç ekim işlemlerinin daha hızlı olmasını sağlamakta ve bölgelerde daha az tahribat oluşturmaktadır. Kliniğimizde her iki saç ekim yöntemi başarıyla uygulanabiliyor. Hangi yöntemin hangi kişilerde uygulanabileceğinin tespitini doktorlarımız karar veriyor. Bunun için elbette kişisel tercihleriniz de önemli; fakat kişisel özelliklerinize, greft alanı ve donör miktarı gibi detaylara göre bazı kişilerde bir yöntemin başarı oranı düşük olabiliyor. Gerekli incelemeler neticesinde işin uzmanı ekiplerimiz en iyi saç ekimi sonuçlarına en doğru yöntemlerle ulaşmaktadırlar.

DHI Saç Ekimi

DHI saç ekimi tekniği bazı kaynaklara göre yeni bir saç ekim yöntemi kabul edilse de bazı kaynaklara göre FUE tekniğinin bir metodudur. Teknik, aynı zamanda tıraşsız saç ekimi olarak da bilinir. FUE’den farklı olarak donör bölgesinden alınan saç kökleri ekilecek alana implanter ile kanal açılmadan ekilmesi şeklinde gerçekleştirilmesidir. İmplanter iğnesi, diğer adıyla choi iğnesi şekil olarak çok ince, keskin bir uca ve silindirik bir yapıya sahiptir. Silindirik uç, bir kanal şeklindedir ve saçlar bir kanal boyunca sürülerek iğneye yerleştirilir. Aynı zamanda Choi metoto olarak adlandırılmasının nedeni, bu iğnenin özelliğinden kaynaklanmaktadır.

DHI tekniğinde ağrı sıfıra indirilir. Kliniğimizde anestezi doktorumuz eşliğinde sedasyon uygulanır ve saç ekimi öncesi yapılan lokal anestezi işlemlerini dahi hiç hissetmezsiniz. Bu sayede operasyonunuz çok daha konforlu, ağrısız, sızısız gerçekleşecektir.

Zaten saç ekimi işlemlerinin tamamı pek ağrılı uygulamalar değildir; fakat iğne korkusu olan hastalarımız için de DHI tekniği çok daha konforlu bir tedavi sağlamaktadır. Zaten minimum düzeyde olan ağrı, bu yöntem ile neredeyse sıfıra indirilmiş haldedir.

Sedasyon, kişinin bütün refleksleri korunarak ayarlanan bir tür uyku halidir. Kişiye özel ayarlanabilmekte, buna bağlı olarak a etkisi ölçeklenebilmektedir. Küçük çocuklarda dahi kullanılabilecek olan sedasyon sayesinde az olan ağrı, sıfır ağrı seviyesine çekilebilmektedir. Fakat sedasyon tercihi tamamen size ait olup sedasyonsuz saç ekim işlemlerimiz de kliniğimizde gerçekleştirilmektedir.

DHI yönteminin pek çok avantajı vardır. Bunların bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Saç köklerinin sağ kalma oranı DHI yönteminde çok daha yüksektir.
  • Saç köklerinin doku dışında kalması DHI yöntemiyle minimal düzeye indirilir. Bu da ekim işlemlerinin daha sağlıklı halde gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
  • Kesi alanı çok daha az olacağı için kanama riski mümkün olduğunca en az orana çekilir.
  • DHI yöntemde tıraşsız saç ekimi daha kolay biçimde gerçekleştirilmektedir.
  • Saç ekimi operasyonu sonrasında daha hızlı iyileşme olur. Bu sayede hasta, rahatlıkla kısa sürede rutin yaşamına dönebilir.

DHI tekniğinin dezavantajlarına baktığımızda şu hususlar karşımıza çıkıyor:

  • Diğer saç ekim teknikleriyle kıyaslandığında daha masraflı bir saç ekim tekniği olduğunu söyleyebiliriz.
  • DHI tekniğini uygulayabilecek doktorun ve ekibinin çok uzun bir eğitim sürecinden geçmeleri, uzun süre uzmanlaşmaları gerekmektedir.
  • DHI tekniği ile ekim yapacak kişinin çok daha dikkatli ve daha yüksek kondisyonlu olması icap etmektedir.

DHI tekniği ilk olarak Güney Kore’de uygulanmış, ilk yıllarda Choi iğnesinin bütün saç tiplerine uygun olmadığı öngörülmüştür. Özellikle ince telli ve kıvrımlı saç köklerinin ekim sırasında zarar göreceği düşünülmüşü. Fakat zaman içinde farklı implanter kalemlerinin üretilmiş olması ile hemen bütün saç tiplerinde başarılı ve doğal görünümlü sonuçlar elde edilmiştir.

FUE Saç Ekimi

FUE saç ekimi tekniği yenilikçi bir uygulamadır. Günümüzde en sık kullanılan yöntemdir. Göğüs ve sırt kıllarının kullanılmasına da izin veren bir yöntem olduğu için uygulanabilecek kişi sayısı son derece fazladır. Bu teknikte mikro motor kullanılıyor.

Safir motor uçları 0.6-0.7 mm olduğu için ensede ya da kıl köklerinin alınmış olduğu yerde herhangi bir iz kalmamaktadır. Yine hasta, operasyon sonrasında çok az ağrı hissetmektedir. Saç ekiminden önce lokal anestezi uygulanmakta, bu da hastanın işlem sırasında ağrı, acı hissetmesini engellemektedir.

FUE yöntemi birkaç adımdan oluşuyor. İlk olarak saç kökleri daha rahat alınabilmesi ve bölgenin daha net görülebilmesi için saçlar 1 mm uzunluğunda kalacak şekilde tıraş edilir. Aynı şekilde uygulama yapılacak alan da tıraş edilir.

Ardından hastanın acı hissetmemesi için işlem yapılacak olan bölgeye lokal anestezi ile uyutularak operasyona hazırlanır. Mikro motor uç, saç köklerini ortalayacak biçimde deriye batırılır. Folikül ve saçı çevreleyen dokuyla birlikte saç çıkartılır. Bütün bu yapıya greft denir. Yöntemin ilk uygulanmaya başladığı zamanlarda greft tek saç kökü ile sınırlı kalıyordu. Fakat günümüzde gelişen saç ekimi teknolojileri sayesinde ve safir uçlu özel aletler sayesinde 3 saç köküne kadar tek seferde çıkartılabiliyor. Bu sayede operasyon süresi her geçen gün daha da kısalıyor.

Ekim yapılacak alanın genişliğine ve donör alanının yeterliliğine göre bir FUE seansında 250-7500 arasında saç telinin nakli gerçekleştirilebiliyor. Nakil işlemleri sırasında en önemli detaylardan birisi, saçın çıkış yönüne ve hastanın saç yapısına dikkat etmektir. Bu sayede saç, ekim işleminden sonra eski doğal görünümünü alır. Nakil işlemlerinin bitmesinin ardından operasyon yapılan bölge pansuman yapılır ve hastanın taburcu işlemleri gerçekleştirilir. Farklı bölgelerden alınmış olan kıllar, zaman içerisinde nakledildikleri bölgeye ait kıl özelliklerini kazanarak uyum sağlarlar. Aynı görüntüye sahip olurlar.

FUE yöntemiyle gerçekleştirilen saç ekimlerinde yeni ekilen saçlarda yaklaşık bir ay sonra saç dökülmesi başlar. İkinci ve üçüncü aylarda yeni saçlar uzayarak gözle görünür hale gelmeye başlar. Saçsız bölge yavaş yavaş dolar. Altıncı ayın sonunda ekim yapılan alan, eski saçlı halini kazanmaya başlar.

Adaptasyonunu ve gelişimini tamamlayan saçlar, fiziksel özelliklerine göre 1-2 sene içerisinde en doğal görünümüne ulaşırlar. Saçlar kişinin kendisinden alındığı için aynı DNA yapısına sahiptir ve aynı renkte, aynı karakterde yeniden çıkar. Alınan saç köklerinin dökülme özelliği olmadığı için ekilen saçlar olağanüstü haller dışında yeniden dökülmez.

FUE tekniği sırasında safir uçlu yapılan aletler kullanılır. Anti bakteriyel özellikteki uçlar, pürüzsüz, sert, keskin ve dayanıklıdır. Bu sayede kanal açma sırasında çok az vibrasyon olur. Travma ve doku hasarı riski en aza indirilir. Daha sık ekim yapılabilir ve da daha ileriki dönemlerde saç dökülmesi olan kişilerde dahi uygulama yapmaya olanak tanır. Daha yoğun ekim yapılabildiği için saçlarda daha doğal bir görünüm elde edilmesi kolaylaşır.

Tıraşsız Saç Ekimi

Son yıllarda saç ekiminde elde edilen başarılar, çalışmaların farklı alanlara yoğunlaşmasını sağlamaktadır. Bu noktada artık hastaların konforu da ön plana çıkıyor. Hastaların konforunu arttıracak çalışmalar yoğunluk kazanıyor. Tıraşsız saç ekimi de bunlardan birisi olarak karşımızda duruyor.

Tıraşsız saç ekimi daha eski bir saç ekimi olan FUT tekniğinde ve FUE tekniğinde uygulanabiliyor. FUT tekniği çeşitli dezavantajlarından dolayı terk edilmeye yüz tutmuş, FUE en çok tercih edilen yöntemlerden birisi olmuştur. Normal saç ekimlerinde hastanın saçları 1 numaraya kesilir.

Kesim işlemleri, doktorun operasyon günü saç durumunu daha iyi görebilmesi için ekim merkezlerinde yapılır. Fakat kısa saça alışkın olanlar için bu durum rahatsız edici olmasa da kısa saça alışkın olmayanlar için konfor bozucu olabiliyor. Bu yüzden de tıraşsız saç ekimi tercih sebebi oluyor.

Tıraşsız saç ekiminde iki farklı yöntem kullanılır. Bunlardan birincisi görünmeyecek şekilde tıraş yapılarak saç ekimi yapılmasıdır. Uzun saçlı kişilerin kafalarının arka kısmında iki kulak arasında küçük bir pencere açılır ve sadece orası tıraş edilir. Saç kökleri alındıktan sonra uzun saçlar tıraşlı alan kapattığı için dışarıdan tıraş belli olmaz. Bir de donör ve ekim yapılacak alanın hiç tıraş edilmediği ekim yöntemi vardır. Bu yöntem eğer 1000-2800 greftlik bir saç ekimi yapılacaksa mümkün olabilmektedir. Aksi taktirde daha fazla greftlik bir ekim yapılacaksa tıraşsız saç ekimi mümkün değildir.

Hastaların pek çoğu saçlarının kesilmesini istemese de bunun tespitini yapma kararı sadece size ait değildir. Doktorunuz gerekli incelemeleri yaptıktan sonra size detaylı bilgi verecek, özellikle greft sayısına bağlı olarak tıraşsız saç ekimi yapılıp yapılamayacağına karar verecektir.

Kısmen tıraşlı saç ekiminin avantajlarından birisi operasyon yaptıran hastanın saç ekimi öncesi ve sonrası eski saçlarının mevcut şeklini koruyabilmesidir. Saç ekimi operasyonu belli olmayacağından kısa sürede normal hayata dönülebilmektedir. Operasyonun ardından donör alanında kabuklanma olacak ve bu, saçlarla örtüleceği için dışarıdan görünmeyecektir.

Kısmen tıraşlı saç ekiminin dezavantajları da bulunuyor. Mesela bu tarz operasyon sadece uzun saçlı kişilere yapılabilmektedir. Tek bir seansta alınabilecek saç kökü, açılan pencere alanı ile sınırlı olacağı için az kök alınacak, bu da ekim miktarını düşürecektir.

Eğer açıklık fazla ve birden fazla seans düzenlenecekse iki seansın arasında 6 aylık süre gerekmektedir. Donör alanı sınırlı olacağı için tecrübesiz bir doktor tarafından aşırı yıpratılma olabilmektedir. Saç ekim operasyonu maliyeti de artabilmektedir.

Kadınlarda Saç Ekimi

Saç dökülmesi kimsenin karşılaşmak istemeyeceği bir surumdur. Erkekler kadar kadınlar da saç kaybı yaşamak istemez ve bu durumla karşılaşmak moral açısından olumsuz etkiler. Kadınlarda bu olumsuz etkilenme çok daha yoğun hissedilir.

Kadınlarda başlayan saç dökülmeleri çeşitli nedenlerle olabiliyor. Genetik nedenler ya da hamilelik, menopoz dönemleri dışında mevsimlik dökülmeler, çevreye bağlı dökülmeler olabiliyor. Kansızlık, vitamin eksikliği, stres, yaş, kullanılmakta olan ürünler, beslenme alışkanlıkları da kadınlarda saç dökülmelerine yol açabiliyor. Çoğu zaman metabolik ya da hormonal sayılabilecek bu nedenlerden dolayı gerçekleşen saç dökülmelerinde sebebin ortadan kaldırılmasına yönelik tedaviler önerilmektedir. Fakat metabolik ya da hormonal sebeplerden kaynaklanmayan saç dökülmelerinde saç ekimi tavsiye edilmektedir.

Kadınlarda saç ekimi yapılabilecek sebepleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Bölgesel dökülmeler. Saçkıran ya da akut gibi durumlarda aniden ortaya çıkan, kafanın herhangi bir yerinde oluşan yuvarlak dökülmeler bölgesel dökülmelerdir. Eğer bu durumlarda bir yıl içinde yeni saçlar oluşmazsa saç ekimi yapılması gerekir.
  • Daha çok erkeklerde görülen ve ön saç çizgisi ile kafanın üst bölgesinden başlayarak genetik özellikte bir dökülme varsa yine saç ekimi yapılmalıdır.
  • Ön alın çizgisi kimi zaman olması gerektiğinden çok açık olabilir. Kimi zaman da sonradan açılabilir. Bu durumda da saç ekimi yapılabilir.
  • Yanık izi, yara izi gibi çeşitli faktörler dökülmelere sebebiyet verebilir. Bu gibi durumlarda yara veya yanığın olduğu bölgedeki saçlar yeniden çıkma özelliğini kaybetmişse saç ekimi yapılmalıdır.

Bunlar dışında kadınlarda ortaya çıkan saç dökülmelerinde saç ekimi yapılıp yapılmayacağı doktor kontrolü ile netleştirilir. Saç dökülme analizi sonrası detaylar netleştirilir. Kadın tipi dökülme adını verdiğimiz ve kafanın geniş bir alanına yayılmış olan, her yerde aynı oranda gerçekleşen dökülmelerde saç ekimi tavsiye edilmemektedir. Bunun nedeni donör alan sıkıntısının olması ve ekilen saçların yeniden dökülüp dökülmeyeceğinin netleştirilmemesidir.

Kadınlarda saç ekiminin yapılış tarzında erkeklerden hiçbir fark yoktur. Ense kökünden ya da vücudun başka bir yerinden alınan güçlü köklerle rahatlıkla saç ekimi yapılabilir. Dökülen alan belirleniyor ve daha sonra ne kadar saç ekimi yapılacağına karar veriliyor. Kliniğimizde bugüne kadar kadın hastalarımıza yapılan saç ekimlerinde de başarılı sonuçlar alıyor, hastalarımızın yüzlerinde kalıcı gülümsemeler görmekten memnuniyet duyuyoruz.

Organik Saç Ekimi

Organik saç ekimi adı verilen yöntem, hastanın kendi yağlı dokusundan hazırlanmış olan kök hücre enjeksiyonu kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Maalesef saç ekimi işlemlerinde en önemli eksikliklerden birisi ekim yapılacak alanın ekime uygun hale getirilmesidir. Başarılı sonuca ulaşmak için hem köklerin hem de ekim yapılacak alanın kaliteli olması gerekir. Kalite düzeyi ne kadar yüksekse ekim, o kadar başarılı sonuçlar doğuracaktır.

Organik saç ekiminin avantajlarından birisi ekim alanının verimli hale getirilmesidir. Yine saç ekim işlemi oldukça kolaylaşır. Herhangi bir kimyasal kullanmadan alanda çalışma yapılabilmesi mümkün hale gelir. Yeni transfer edilen saç kökleri beslenerek tutulma oranları arttırılır. Yapılan saç ekimlerinde %96’lara varan olumlu sonuçlar elde edilir. Saha sağlıklı, daha canlı ve uzun ömürlü açların ortaya çıkması sağlanır.

Organik saç ekimini öne çıkaran ve tercih edilmesinde avantaj sağlayan çeşitli etkenler vardır. Öncelikle klasik saç ektirme işlemlerinde sadece donör adı verilen, hastanın sağlıklı saç köklerine yoğunlaşırlardı. Greftler alınır, saçın olmadığı bölgeye nakledilir. Fakat kelleşen alanda zaman içinde yağ eksikliği ortaya çıkmıştır. Bu yüzden derinin içi boşalmış ve kemiğe oldukça yakınlaşmıştır.

Bu alana sağlıklı saç kökleri nakledilse dahi başarı yakalama olasılığı azalmaktadır. Dolayısıyla bu bölgenin yağlandırılması, saç köklerinin kök hücre enjeksiyonlarında yağlı dokusunda hazırlanmış olması gerekir. Üstelik bu işlem, bir hazine olan sağlıklı kıl köklerinin ölmesini engelleyecektir. Kimi zaman kel alana ekim yapılırken ya da sonrasında kimyasallar enjekte edildiği de duyumlar arasındadır. Fakat bu kimyasalların sağlıklı saç köklerine zarar verdiğini unutmamak gerekir.

Bütün bu bahsettiğimiz olayla neticesinde organik saç ekiminin önemi daha da artmaktadır. Avantajları daha fazla öne çıkmaktadır. Hastanın kendi yağından elde edilmiş kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu sayesinde hem verimsizleşmiş saçtan yoksun alan sağlıklı bir hale getirilmiş olur hem de saç ekim işlemlerinin daha rahat yapılabilmesi sağlanır.

Enjeksiyon ile birlikte öncelikle deri altı yağlanmış olur. Kök hücreler diğer yapılarla kontak kurarak yeni hücrelerin yapımı hızlandırılmış olur. Cilt altı yapısı sağlık kazanır. Greftler yeni bölgelerinde sağlıklı şekide yaşamaya devam eder. Güçlenerek yeni saç kökleri çıkar ve bunlar daha sağlıklı, daha canlı ve daha gür bir saç yapısı ortaya çıkarır.

Saç Ekimi Sonrası

Saç ekimi seanslar halinde yapılır. Kimi zaman tek seansta ekim tamamlanırken kimi zaman birden fazla seansta yapılabilir. Bu, ekim yapılacak alanın genişliğine, greft sayısına, doktorların tecrübesine ve kişisel özelliklere göre değişebilir. Ortalama bir seans, 6-8 saat sürmektedir. Hekim el becerisine ve tecrübesine göre süre değişebilir. Fakat kısa sürede ekim yapmanın başarılı olunacağı anlamına gelmediğini unutmamak gerekir.

Saç ekimi operasyonlarının süreleri nakli yapılacak greft sayısına göre değişir. Saç kökü sayısı arttıkça donör alımı, ekim süresi ve operasyon süresi uzar. Sürecin uzaması ya da uzamaması operasyon sürecinde kişinin vücut dengesiyle de alakalıdır. Tansiyon, şeker problemi yaşamamak işlemlerin daha rahat ilerlemesine ve operasyon süresinin kısalmasına vesile olur. Saç ekimi sonrası alan, iki gün sargıda kalır. İlk yıkama yapılmadan önce sargılar alınır.

Taburcu olunurken doktorunuz ne zaman yıkanacağınızı, nasıl yıkanacağınızı, nelere dikkat edeceğinizi detaylı olarak belirtir. Doktorunuzun tarif ettiği şekilde ilk yıkamadan sonra her gün yıkamaya devam edilir. Kısa sürede ekilen bölgede kabuklar oluşmaya başlar. Bu kabuklar 10-12 gün sonra ekilen bölgeden dökülür. Ardından kısa kısa saçlar görülmeye başlanır.

İlk çıkan bu saçlar, 2 hafta ile 2 ay arasında dökülürler. Bu, sizde panik yapmaması gereken, olağan bir durumdur. 3. Aydan sonra yeniden saçlar çıkmaya başlar. 6-7 ay içerisinde ise çıkan saçlar belirgin şekilde görülür. Saç ekimi sonrası gereken tamamen saçların son halini olması ise 1-2 yılı bulabilir.

Saç ekimi sonrası bazı kişilerde yan etkiler oluşabilir. Nadir de olsa karşılaşılan yan etkiler, kanama bulguları, enfeksiyon riskleri, hafif şişlikler, dolaşım bozuklukları, saç köklerinin çıkarıldığı ya da transfer edildiği alanda deri bölgesinde hafif kabuklar, göz çevresinde morarmalar, ekim yapılmış olan alanda hissizlikler ve kaşıntılardır.

Saç ekimi bittikten sonra bazı hususlara dikkat etmekte fayda var. Öncelikle en az 15 gün boyunca boyun yastığı kullanılmalı ya da buna benzer bir şeyle boyun bölgesi desteklenerek yatılmalıdır. Hamam, sauna, deniz, ağır spor faaliyetlerinden yaklaşık 1 ay uzak durulmalıdır. Yine 1 ay kadar yoğun güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Saçların çıkma sürecinde ekim yapılan bölgede travma yaşanmamalı, darbe alınmamalıdır. Kına, boya ya da başka kimyasallar operasyon sonrası 4-5 ay ekim yapılan alana temas ettirilmemelidir.

Saç ekim işlemlerinde birinci yılın ardından gerek görülmesi halinde yeni bir ekim yapılabilir. Çoğu zaman bun gerek olmasa da talep halinde gerçekleştirilebilir. Seçilmiş vakalarda ense, göğüs ya da sırt bölümlerinden alınan kıl kökleriyle ihtiyaç duyulan greft sayısına ulaşılmakta ve ikinci bir uygulama gerçekleştirilebilmektedir.

Saç Ekimi Fiyatları

Saç ekimi söz konusu olduğunda hemen herkesin aklına gelen sorulardan birisi de saç ekimi fiyatları olmaktadır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki çoğu kişi ekim yaptırmayı düşündüğünde bir hataya düşüyor. Bu da doktor, klinik seçimini sadece fiyat üzerinden yapmak oluyor. Oysa önceliğin başka hususlarda olması gerekir. Çünkü saçlar kişinin estetiği ve görünüşü üzerinde doğrudan etkilidirler. Sadece görünümü değil, psikolojik ve bedensel sağlığı da etkileyebilecek bir noktadadırlar.

Bu yüzden saç ekimi yaptıracak olduğunu kliniğin, hastanenin donanımı, sterilizasyonu, hijyeni, hizmet detayları, doktorlarının tecrübesi, ekibinin tecrübesi, uyguladıkları saç ekim yöntemi gibi hususlar çok daha önemlidir. Çünkü bunlar doğrudan başarı oranını etkiler.

Saç ekimi farklı yöntemlerle yapılmakta, kişinin özelliklerine, saç dökülme gerekçesine, genetik yapısına göre analizler neticesinde hangi saç ekimi yönteminin kullanılacağına karar verilmektedir. Saç ekim yöntemlerinin detayları farklı olduğu için de uygulanacak tekniğe göre fiyatlar değişebilmektedir. Kliniğin nitelikleri, operasyonu yapacak olan hekimin uzmanlık derecesi gibi detaylar fiyatlandırmayı değiştirecek, bunun için yapmanız gereken en doğru işlem, kliniğimize ulaşıp doktorlarımızla iletişim kurmak olacaktır.

Saç ekim fiyatları belli bir standardın altında zaten olamaz. Tüm dünyada bu işin bir standardı oluşmuştur. Bunlar hesaplanırken fiyatları etkileyen unsurlar ise kişinin saçındaki açıklık, bölgeye uygulanacak olan ekim sayısı, saç köklerinin nereden alınacağı, hangi saç ekim yönteminin kullanılacağı, hekim kadrosunun ve yardımcı ekiplerin tecrübesi şeklinde değişmektedir.

Ekim yapılacak alan ve nakledilecek kök sayısı arttıkça seans süresi ve seans sayısı da artacak, bu binaen saç ekim fiyatlarında da değişiklik olacaktır.

Aşağı yukarı belli olan klinik ücretleri dışında bir fiyat ile karşılaşmanız aklınıza sorun işaretleri getirmelidir. Bu gibi durumlarda kök sayısını azaltabilir, sonradan seyrek saçların ortaya çıkacağı şekilde seyrek, kısa sürede bitecek operasyonlarla karşılaşabilirsiniz. Klinik olarak kalite standartlarımızdan asla taviz vermiyoruz. Önceliği her zaman değerli hastalarımızın memnuniyetine veriyor, yıllar sonra hayallerinizdeki saçlara kavuşmuş olmanız için çalışıyoruz. Her hastamızın saç ekim fiyatlarını ön değerlendirmelerimiz sonrasında netliğe kavuşturuyor, kaliteyi daima uygun fiyatları ile buluşturmaya çabalıyoruz. Sadece operasyon anına odaklanmıyor, hizmetlerimizi öncesi ve sonrasında çok geniş bir yelpazede sunuyoruz.

Sonuç

Sonuç olarak saç ekimi, 1882 yılına kadar geçmişi uzanan bir uygulamadır. Günümüzde kullanılmakta olan ilk modern greftli yöntemler ise 1952 yılında kullanılmıştır. Sürekli çalışmalar devam etmiş, tıp ve genetik teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte uygulamalar şekillenmiştir. Saçları çeşitli sebeplerle dökülen hastaların saçlı hallerine kavuşturulması için yapılan saç ekimleri ile bugüne kadar dünya genelinde binlerce insan saç sahibi olmayı başarmıştır.

Saç ekimi işlemi zenginleşmeye devam ediyor. Bir taraftan ekilen saçların sağlıklı şekilde tutmasını sağlamak diğer taraftan hastanın konforunu arttıracak çözümler üzerinde çalışılıyor. Geçmişte kullanılan bir takım saç ekim teknikleri artık güncelliğini yitirmişken bazıları güncellenerek varlığını sürdürüyor. Günümüzde özellikle DHI ve FUE saç ekim yöntemleri tüm dünyada öne çıkıyor. Her iki yöntemde de yapılanlar birbirinden çok farklı değilken operasyon detaylarında farklar ortaya çıkıyor. Fakat elde edilen başarılara baktığımızda her iki yöntemin de başarılı sonuçlar ürettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Modern saç ekim yöntemlerinde artık hasta, operasyon sırasında lokal anestezinin de etkisiyle acı, ağrı hissetmemekte, herhangi bir bilinç kaybı yaşamamaktadır. Konforu bozulmadan, kısa sürede yeni saçlarına kavuşmaktadır.

Uygulanan saç ekim yöntemleri seanslar halinde yapılıyor. Operasyonların kaç seansta tamamlanacağı ya da bir seansın ne kadar süreyle devam edeceği saç ekim yöntemine, saç ekimi yapacak olan doktorun, ekibin uzmanlığına, saç ekimi yapılacak alanın genişliğine, transfer edilecek olan kıl kökü sayısına göre değişmektedir. Kişinin saçsız kalan bölgesi genişledikçe seanslar ve operasyonlar uzamaktadır.

Hastanın konforunu dikkate alınarak gerçekleştirilen çalışmalar arasında tıraşsız saç ekiminin önemi büyüktür. Fakat tıraşsız saç ekimi, sadece belli hususlarda yerine getirilmektedir. Özellikle greft alanının geniş olması gereken, çok sayıda saç köküne gereksinin olan kişilerde tıraşsız saç ekimi mümkün değildir. Kişilerin daha gür saçlara kavuşabilmesi için mevcut sağlarından bir süreliğine feragat etmeleri gerekmektedir.

Saç ekimi dendiği zaman akla ilk olarak erkekler gelse de aslında sadece erkeklere özgü bir husus eğil. Kadınlarda saç ekimi operasyonları da rahatlıkla uygulanabiliyor. Yaygın kadın saç dökülmesi kapsamı dışındaki saç dökülmelerinde, kaza, yanık gibi saçsız kalma hallerinde tıpkı erkekler gibi kadınlarda da saç ekimi yapılabilmektedir.

Erkeklerde kafa dersinin yanları, ense, göğüs, sakal gibi diğer bölgelerden ihtiyaç kadar greft alımı yapıldığı gibi kadınlarda da ense, başın yanları ve vücudun diğer yerlerindeki saç kökleri alınabiliyor. Aynı yöntemle saç, sakal ekimi gerçekleştirilebiliyor. Organik saç ekim işlemleriyle kişi bir taraftan kendi saç köklerinden, kendi DNA’sını taşıyan saçlara sahip olabildiği gibi diğer taraftan da kal kalmış ve yağı azalmış alanlar kök hücreler için kuvvetlendirilmiş oluyor. Başarı oranı daha da arttırılabiliyor.

Saç ektirme baştan sonra bir süreçtir. Bu sürecin başarıya ulaşabilmesi için elbette uygulama sonrası hususlara dikkat etmek de gerekiyor. Saçların ne kadar süreyle bandajlı kacağı, ilk kaç gün sonra yıkanacağı, yıkama yönteminin ne olacağı, nelere dikkat edilmesi gerektiği gibi detaylar, uygulama sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor. Uygulama sonrası ekilen saçlar dökülerek birkaç ay sonra yerine yenileri çıkmaya başlıyor. Bunlar zaman içinde gelişerek ekildikleri yerlerin doğal yapısını alıyorlar ve orijinal görünüm seviyesine gelebilmeleri için bir iki yıl gerekiyor.

Saç ekimi fiyatları konusunda net bir rakam verilemese de bu alanda bir standart oluşmuş bulunuyor. Saç ekimi yöntemine, ne kadarlık bir alana saç ekimi yapılacağını, ekim sırasında kaç greft kullanılacağına, işlemlerin ne kadar zaman süreceğine, kaç seansta tamamlanacağına, klinik uzmanı ve ekibinin deneyimine göre fiyatlar değişiyor. Fakat başarı fiyatlandırmadan daha büyük önem arz ediyor.

Neden Biz?

Saç ekimi ve diğer ekim işlemleri bir süreçtir. Başarıya ulaşılabilmesi için bu sürecin öncesi, operasyon anı ve sonrasıyla bir bütün halinde yürütülmesi gerekir.

Hastane olarak bizler bütün bunların farkında olarak ayrıcalıklı bir hizmet sunuyoruz. Alanında uzman hakimlerimiz ve ekibimiz ile birlikte en modern ekipmanlar eşliğinde hizmet veriyoruz. Dünya genelinde uygulanmakta olan en başarılı saç ekimi yöntemlerinin hepsini uygulayabiliyoruz.

Üstelik sadece bununla sınırlı kalmıyor, başka hiçbir yerde bulamayacağınız çeşitli hizmetleri de sizlerle buluşturuyoruz.

Hastanemizde sadece İstanbul’dan değil diğer bütün illerimiz ve yurt dışından hastalarımıza da hizmet veriyoruz. Şehir dışından gelecek olan hastalarımız için ücretsiz transfer hizmeti sağlıyor, sizleri havaalanında karşılayarak otel ve hastane yolculuklarınızda eşlik ediyoruz. Size özel tahsis edilen VIP aracımız sayesinde İstanbul’da hiçbir yabancılık çekmeden, zorluk yaşamadan tedavi olabilmenizi sağlıyoruz.

Yapılacak işlemler boyunca İstanbul’un 5 yıldızlı otellerinde konaklayabilmenizi sağlıyoruz. Bütün bir yolculuğun yorgunluğunu, stresini atabileceğiniz, bir tatil havasında ekim operasyonu için hazırlanabilmenizi sağlıyoruz. Güvenle ve huzur içerisinde konforlu bir konaklama olanağı sunuyoruz.

Ömür boyu tıbbi destek çözümümüz sayesinde en mükemmel sonuçları alana kadar tıbbi ekibimiz ile daima destek veriyoruz. Öncesinde ve sonrasında aklınızda hiçbir soru işaretinin kalmasına mahal vermeden desteklerimizi ulaştırıyor, yaşayacağınız en ufak sorunda, tereddütte sesli, görüntülü iletişim tekniklerini kullanıyor, her nerede olursanız olun bir telefon mesafesinde bulunuyoruz. Süreci hep birlikte yürütüyoruz.

Saç ekimi kliniğimizde bugüne kadar dünyanın pek çok ülkesinden gelen hastalarımız saç ekimi, sakal ekimi işlemleri yaptırmışlardır. Halen de hizmetlerimiz aralıksız devam etmektedir. Yurtdışından gelen konuklarımız için kendi ana dillerinde özel tercüman desteğimiz bulunmakta, bu sayede hiçbir yabancılık yaşamadan, iletişim problemi olmadan tedavi işlemlerini gerçekleştirebiliyoruz. Bütün bu ayrıcalıklarımızı uygun fiyat ve güler yüzlü hizmet ile taçlandırıyoruz.

Share
Teklif Alın Bize Yazın
Instagram Hesabımızı Takip Etmeyi Unutma!